Ankara da faaliyetlerine devam eden Genç Nevşehirliler Derneği, Ramazan ayının ilk haftasında Nevşehirli Üniversite öğrencileri ile iftar programında buluştu. Ankara Hakimevi’nde Korucu Makina A.Ş. sahiplerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu, Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan, Nevşehir Milletvekili Yücel Menekşe, Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, Yargıtay üyesi Salim Çevik, Yargıtay üyesi Beytullah Metin, Nevşehir Belediye Başkanı Mehmet Savran, Yenimahalle Belediye Başkan yrd. Yaşar Neslihanoğlu, Ankara Vali yrd. Abdullah Dölek, Jandarma Genel Komutanlığı Strateji Geliştirme ve Dış İlişkiler Başkanı Tuğgeneral Cengiz Yıldız, Sanayi Bakanlığı Hukuk hizmetleri Genel Müd. Ebubekir Gizligider, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi Başkanı Hüseyin Erol, Adalet Bakanlığı Daire Başkanı Bayram Erdaş, Enerji Bakanlığı İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı Osman Ogün Yüksel, İş İnsanı Faruk Akpınar, İş İnsanı Emel Büken, Türk Telekom İnşaat Direktörü Mustafa Daşdeler, Ankara Cumhuriyet Savcısı Alp Giray Yapar, Ankara 16. Aile Hakimi Mahmut Koçak, Ankara Hakimi Cem Altunsoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Özel Kalem Müd. Yrd. Mustafa Erol, İş İnsanı Tuncer Karacan, Genç Nevehirliler yönetim kurulu üyeleri ve çok değerli Nevşehirli Üniversiteli öğrencilerimiz katıldı.
Genç Nevşehirliler Derneği başkanı Ziya Ağca konuşmasında şunları dile getirdi.
“ Memleket; Şairlerin, yazarların ve özellikle gurbette yaşayanların özlemini dile getirdiği binlerce sözler vardır. Memleket deyince akla gelen ilk sözler belki de Ahmet Kutsi Tecer'in bilinen şiiridir.
Orda bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
En çok bilinen ve okunan şiirlerden biri ise Cahit Sıtkı Tarancı’ya ait;
Memleket İsterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim.
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun.
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
İşte benim memleketimde üzerine şiirler, destanlar ve hikayeler yazılacak bir memleket.
Sözlerime gönlümden çıkan sıcak, samimi ve bir o kadar gerçek duygularımla devam etmek istiyorum.
İnsan doğduğu yeri özlemez mi?
Ben özlüyorum.
Ata toprağı özlenmez mi hiç?
Ben çok özlüyorum..
Öyle bir memleket ki doğasıyla, havasıyla, suyuyla, toprağıyla, tarihiyle, yerin üstü ve hatta yerin altı ile özlenesi bir memleket.
Kapadokya güzel atlar ülkesi..
Milyonlarca yılda ateşin, suyun ve rüzgarın şekillendirdiği topraklarıyla hem eşsiz bir tabiat harikası hem de bölgede egemen olan uygarlıkların bıraktığı zengin tarihi eserleri ile ülkemizin en önemli kültürel mirasları arasında bulunur.
Sizlerinde yaşadığınızı düşündüğüm bir gerçek üzerine dikkat çekmek isterim. İlk defa karşı karşıya geldiğiniz bir hemşerinizle muhabbetinizde öncelikle yüzünüzde sıcak bir gülümseme ile birlikte neresindensin, kimlerdensin gibi sorularla heyecanlanırız ve ısrarla merak ederiz. Lakin bu süre dakikalarla sınırlıysa anlamını yitirir.
Aslında tam olarak bahsetmek istediğim bir şey var. Altını çize çize söylemek istediğim bir şey var. O da ısrar..
Eğer siz memleketi sevdiğinizi düşünüyorsanız ve buna inanıyorsanız; havasıyla, toprağıyla, doğasıyla ve tarihiyle sevmelisiniz.
Sevmelisiniz tabii ki. En çok da insanını sevmelisiniz.
Burada insanı çıkarırsak hiçbir anlamı kalmaz. Tıpkı şu an bulunduğunuz ortamda ya da yaşadığınız şehirde bomboş sokakları düşünün. Bomboş binaları düşünün. Bomboş toprakları düşünün ve hayal edin. Ne anlam ifade edebilir ki. Toprağa, havaya, doğaya can veren; bizim nefesimiz, bizim varlığımız, bizim düşüncelerimiz yani bizim insanlığımızdır. Memleketini seviyorsan insanını sevmelisin.
Sevmelisin ki insan yaşasın, doğa yaşasın, toprak canlansın. Gelin hep birlikte ısrar edelim. Ne kaybedebiliriz ki..
Sözlerime Cahit Zarifoğlu'na ait anlamlı dizelerle son vermek istiyorum.
İnsan sevmeli:
Bazen bir insanı,
Yahut bir ağacı,
Ya da kanadı kırık bir kuşu...
Zaten sevmezse insan
İnsan mı olur?
Sözlerime son vermeden önce siz değerli hemşehrilerime Korucu ailesi ile olan tanışıklığımızdan bahsetmek isterim. Yaklaşık üç sene önce tanıştığımız Korucu ailesine sizlerin önünde bugün ev sahipliğinden dolayı teşekkür etmek isterim. Özellikle eğitime vermiş oldukları katkıdan dolayı minnettarım. Gülşehir 100. Yıl Ortaokuluna yapmış oldukları kütüphane, aynı okul içerisine yapılan Özel eğitim sınıfı, Nevşehir merkez Esentepe mahallesinde bir kız öğrenci yurdu ve Ankara’da Üniversite okuyan Nevşehirli öğrencilerimize burs desteği konusundaki hassasiyetleri için ne kadar teşekkür etsek az kalır. Bu vesileyle siz değerli hemşehrilerimizi saygıyla selamlıyorum. “
Kürsüde söz alan Nevşehirli Vekillerimiz, Genç Nevşehirliler Dernek başkanı Ziya Ağca’ya ve değerli yönetim kuruluna yapmış oldukları faaliyetler için teşekkür etti. Ayrıca birlik ve beraberlik adına memleketimiz için atılan tüm faaliyetlere destek olacaklarını ifade ettiler.
Günün sonunda Ağca, Korucu Makina Yönetim kurulu başkanı Nuri Korucu’ya plaket takdimi yaptıktan sonra toplu fotoğraf çekimi yaptılar.
Bunlarda İlginizi Çekebilir :
Sizin Kameranızdan Geceye Ait Tüm Fotoğralar
[ Web Sorumlusu Haber Editör : Okan KETEN - okan.keten@gmail.com ]